Yasin DEMİR

#herseypaylasmakicin

———————————————————————————————————

Bulut Üzerinden Windows Yönetimi, Windows Intune

(Cloud Computing)

———————————————————————————————————

Bu konu ile ilgili kendi araştırmamı sitemde Research & Information bölümünde Cloud Computing olarak detaylı bir şekilde açıklamış bulunuyorum.Buradan benim çalışmama ulaşabilirsiniz…

.

Son zamanlarda sıkça konuşulan “Bulut” teknolojisine ve getirdiği yeniliklere göz atıyoruz…

Uzmanından sizlere: Bilgi teknolojileri alanında 10 seneyi aşkın tecrübesi ile Microsoft tarafından MVP (Microsoft Most Valuable Professional) unvanına layık görülen ve BilgeAdam Kurumsal’da kıdemli danışman olarak görev yapmakta olan Baki Onur OKUTUCU, bulut bilişimi anlatançok özel bir makale kaleme aldı. 

“Gün geçmiyor ki Microsoft farklı bir yenilikle karşımıza çıkmasın”. Sizlerde klişe bir cümle izlenimi oluşturduğuna inandığım bu cümle her geçen gün klişelikten gerçekliğe doğru bir adım daha yol alıyor aslında.

Bu sefer de son zamanlarda sıkça konuşulan “Bulut” teknolojisine ve getirdiği yeniliklere değinelim istiyorum. İnternet hızlarının tümdünya üzerinde gelişmesinin de yardımıyla bir çok iş internetüzerinden yapılabilir hale geldi. Öyle ya İnternet üzerinden yapamadıklarınızı bir sıralayın isterseniz!

Microsoft’un Cloud Computing olarak adlandırdığı bu yeni oluşum ile servislerin yer ve zaman bağımsız İnternet üzerinden yönetilmesi mümkün olabiliyor. Sistemlerinizi, e-mail ya da portal sunucularınızı internet üzerinden kontrol edebileceğiniz bir platform bu. Bu da demek oluyor ki ileriki zamanlarda yüksek maliyetlere katlanarak kendi veri merkezlerinizi yönetmek ve yüksek risklerle yüzleşmek zorunda kalmayacağız.

Elbette ilk bakışta bütün sistemlerimizi fiziksel olarak başka bir yapı üzerine taşımak ve uzaktan yönetiyor olmak çok alışık olduğumuz bir durum değil. Bu da çoğumuz için çok gerçekçi ya da verimli bir senaryo gibi gözükmeyebilir. Peki bir de şu pencereden bakalım. Artık çoğu medyayı bile online olarak edinebiliyoruz. Terabyte‘larca diskler edinip yığınla dosyayı içerisine gömen biz, artık anlık olarak bir çok dosyaya online olarak erişmiyor muyuz? Bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde yönetim kanadında da bu kolaylığı kullanabiliriz diye düşünüyorum.

Her türlü riski taşıyan hantal ve denetimi zor veri merkezlerinin yönetimini, internet bağlantısı olan herhangi bir yerden yapabiliyor olmak kulağa hoş geliyor.

Microsoft’un “Bulut” konusuna yaklaşımı aslına farklı fazlarla ele alınıyor. Sunucuların, servislerin ya da istemci bilgisayarların aynı mantıkla yönetilebilmeleri sağlanabiliyor. Sunulan bu hizmetler farklı isimlerle bilişim dünyasında sıklıkla konuşuluyor. Microsoft Online Services adı altında toplanan bu servislere örnek olarakWindows Azure, BPOS (Business Productivity and Online Suite) ve Windows Intune verilebilir. Bu servislere ileriki yazılarımda değinmeyi planlıyorum.

Ağ sorunlarıyla uğraşmak zorunda değilsiniz

Şimdi Windows istemci bilgisayarlarının internetüzerinden yönetilebilmesini sağlayan Windows Intune üzerinde biraz konuşalım. 

Microsoft’un henüz Beta 2aşamasında sunduğu Windows Intune aslında kelime anlamıyla da Windows bilgisayarların spesifik ayarlarının yapılabilmesine atıfta bulunuyor. Bu servisle birlikte bir sunucuya bağlı olmaksızın bağımsız istemci bilgisayarlarınızı her yerden yönetiebiliyorsunuz. Örnek olarak, 20 bilgisayarlı bir şirketin bilgi sistemleri yöneticisi konumundasınız ve işiniz gereği sürekli ofis dışındasınız. Bu durumda anlık olarak sisteme müdahale edemeyebilirsiniz. Windows Intune sayesinde internet bağlantısı olan herhangi bir yerden sistemin güvenlik, güncelleştirme, antivirüs durumunu gözlemleyebilir ve gerekli değişiklikleri anlık olarak yapabilirsiniz. Bunun yanında çeşitli logları ve raporları da edinebilirsiniz. Böylece VPN bağlantısı kurmak ya da ağ sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalmazsınız. Bakalım Windows Intune hangi konularda işimizi kolaylaştırıyor..

Bir bakışta sisteminizin durumunu görüntüleyin

System Overview: Bir bakışta sisteminizin durumunu görüntüleyebileceğiniz bir konsol aslında burası. Uyarıları, kritik güncelleştirme gereksinimlerini ve dahasını bulabileceğiniz bir konsol. 

Computers: Ortamınızda bulunan bilgisayarlarınızı istediğiniz kriterlere göre gruplandırabilir ve yönetebilirsiniz. Bilgisayarlarınızın donanım ya da yazılım envanterlerini alabilir ve güncelleştirme durumlarını kontroledebilirsiniz. Hatta BIOS ve CPU hızı gibi alt seviye donanım detaylarına bile ulaşabilirsiniz. Böylece kararlarınızı verirken bütün detayları kullanma şansına sahip olursunuz. Bütün bunlar için ilk olarak Windows Intune Client yazılmını yöneteceğiniz bilgisayarlara kurmalısınız. Bunun akabinde Windows Intune konsolu üzerinde bu bilgisayarlarınızın belirdiğini ve yönetime hazır olduklarını görüyor olacaksınız.

Updates: Bugüne kadar çıkmış olan bütün güncelleştirmeleri kategoriler halinde görebileceğiniz bir bölüm burası. Bir konferans için gittiğiniz otel odasından bir çırpıda ortamınızdaki bütün bilgisayarlarınıza Service Pack güncelleştirmesi yapmak isterseniz bir göz atın derim.

Malware Protection: Online olarak sisteminizin genelini tarayabileceğiniz bir platform da unutulmamış. Zamanlanmış tarama ayarları ile siz yokken bile güvenliğiniz devam eder! (Çok mu “Pazarlama” ağzıyla konuşuyorum? )

Sisteminizde kurulu olan yazılımları takip edin

Alerts: Oluşturacağınız alarmlar ile ortam durumunuzu anlık olarak kontrol altında tutabilirsiniz. Belirleyeceğiniz kurallar ile anlık olarak sistemhakkında e-mail ile bilgilendirilirsiniz. Böylece siz nerede olursanız olun sistem çalışmaya ve sizi haberdar etmeye devam eder. İsterseniz spesifik konular için farklı kişiler tanımlayabilir ve o kişilerin bilgilendirilmelerini de sağlayabilirsiniz. IT ekibinizi uzmanlık alanlarına göre yönetimsel olarak görevlendirebilirsiniz. 

Software: Sisteminizde kurulu olan yazılımları takip edebilir ve spesifik özelliklerine göz atabilirsiniz.

Licenses: Sisteminizi yönetmek için gerekli lisans ve anlaşmalarınızı buradan takip edebilir, lisans satın alma raporlarınızı alabilirsiniz.

Policy: Windows Intune’un en önemli özelliği elbette uzaktan vereceğiniz kurallar ile sistemin otomatik olarak güvenli bir şekilde çalışmasını sağlıyor olmak. İşte bunun en güzel örneklerinden biri de “Policy” bölümünde göze çarpıyor. Örnek olarak Windows Firewall ayarlarınızı rahatlıkla uzaktan yapılandırabilirsiniz. Anlık olarak bir port açmanız gerektiğinde bunu saniyeler içinde yapabilirsiniz (Ben bu “Pazarlama” işini sevdim ).

.

———————————————————————————————————

Kablosuz ağlar nasıl hackleniyor?

———————————————————————————————————

.

Kablosuz internetinize giren davetsiz misafirler bunu nasıl yapıyor? İşte dehşet hack yöntemleri…

.

Kablosuz ağınızı kurup ona özel bir ID verdiğin,zde işler bitmiyor.

Sniffing yani koklamak isimli yöntem, kablosuz ağınızdaki verileri birilerinin alması demektir. Şifrelenmemiş ağlarda çok kolaydır ki çoğu kafe ve otelde ağlar kullanıcıların kolayca erişebilmesi için şifrelenmez.

Kendinizi hedef olarak görmeseniz de oturduğunuz kafedeki müşterilerden biri farklı düşünüyor olabilir. Hatta dışarıdan geçen birotomobil, o esnada kablosuz ağları yokluyor olabilir.

Çoğu sniffer yakalandığında kötü bir niyeti olmadığını söyler. Ancak bu yöntemle oldukça hassas veriler elde edilebilir.

.

Spoofing yöntemi

Spoofing yöntemi

.

Otomatik ağa bağlanma tuzağa düşürür
Bir kez bağlandığınız bir ağa tekrar yaklaştığınızda, bilgisayarınız tekrarotomatik olarak o ağa bağlanır. 

Bu çok kullanışlı özellik, Spoofingdenilen hack yöntemine izin verir. Hackerlar daha güçlü bir ağ oluşturur ve gerçek ağın kimliğini kopyalar. Böylece kullanıcılar sahte ağa bağlanarak verilerini oraya yollarlar.

Bunun çaresi ise bilgisayarınızın kablosuz ağ bağlantı ayarlarına girerek otomatik bağlanma özelliğini kapatmanızdır.

Bir site kadar kolay

Bir site kadar kolay
WPA kırılıyor
Kablosuz ağınızı şifrelediğinizdede bu şifrenin kırılma riski var.WPA Cracker sitesi, kaba güçsözlük saldırısı yöntemiyle ağınızın şifresini kırabilir. 

Bu tür yöntemler uzun zaman alabiliyor, ama basit bir şifre kullanırsanız çok hızlı bir şekilde kırılabilir de. Uzun ve karmaşık, mantıksız görünen şifreler bu işi inanılmaz zorlaştırıyor; biz de bu yüzden sık sık bu tür şifre kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

Elbette bu üçü genel saldırı yöntemlerini kapsıyor. İşin esas inceliği iseyeni keşfedilen güvenlik açıkları oluyor. Elbette komplike yöntemler, üst düzey lişileri hedef alıyor. Genel kullanıcılar ise önlem almaya zahmet etmedikleri için, basit yöntemlerle zaten kolayca hackleniyor.

Ve sizlere araştırmanız için çok önemli bir bilgi daha… Back Track  : )  Yenilir mi ? İçilir mi? Artık top sizde 🙂

.

———————————————————————————————————

PC’nizde ki programları yönetin!

———————————————————————————————————

.

Bilgisayarınızın yavaş çalıştığından mı şikayet ediyorsunuz?

.

Eğer sorununuz donanım ile ilgili değilse sadece 1,5 MB’lık birprogram ile PC’nizde çalışan tümuygulamaları en kolay şekilde yönetmeniz mümkün.

.

Process Lasso adlı program sayesinde çalışan tüm uygulamaları pratik bir şekilde görebilir ve hangisinin en çok sistem kaynağı harcadığını, dolayısıyla bilgisayarı yavaşlattığını kolaylıkla tespit edebilirsiniz.

.

Çalışan uygulamalar arasında gereksiz yere sistem kaynağı harcayanları bu sayede tespit ettikten sonra kapatmak bilgisayarınızı hızlandırabilir. Fakat Process Lasso’nun tek yapabildiği bu değil. Bu ufak program ile çalışan uygulamalar arasında öncelikler belirlemeniz de mümkün. Bu sayede örneğin internette işiniz olduğunda arka planda çalışan programların önceliğini düşürebilirsiniz. Ya da oyunoynamak istediğinizde oyununuzun önceliğini arttırarak sistem kaynaklarının öncelikli olarak bu uygulamaya ayrılmasını sağlayarak, sorunsuz bir şekilde oyunun keyfini sürebilirsiniz.

Aslında ücretli bir uygulama olan Process Lasso’nun ücretsiz sürümünde sunulan özellikler pek çok kullanıcı için yeterli gelecektir.Process Lasso’yu şu adresten indirebilirsiniz.

.

———————————————————————————————————

Google, Gmail’e yeni özellik mi getiriyor?

———————————————————————————————————

.

Gmail’e yepyeni bir özellik daha geliyor, ama birileri bu özelliğe biraz kızabilir…
.
Google, Gmail'e yeni özellik mi getiriyor?
.
Amerika’daki telefon operatörleri Google’ın piyasaya girişini hoş karşılamayacaklardır…
Servislerini ve hizmetlerini her geçen gün yenileyen ve genişleten Google bu sefer de, telefon konuşmalarına el atmaya hazırlanıyor. <İnternet devi, ilk aşamada Birleşmiş Devletler içinde olmak üzere, bedava telefon konuşmlarına izin verecek bir hizmet üzerinde çalışıyor. 

Bu yeni servisin, yine arama devinin hizmeti olan Google Voice’a bir ek mi yoksa yepyeni bir hizmet mi olacağı henüz bilinmiyor. Gmail sayfasında sol alt köşede olacağı söylenen hizmetin, arayüzü Google Voice’a da oldukça benzeyecek.

Bu haber hakkında şu ana kadar suskunluğunu koruyan Google yetkilileri, ilerki zamanda bu hizmeti doğrularsa, Google’ı VoIP servisinde de göreceğiz demektir. Ayrıca hizmetin, Birleşmiş Devletler ve Kanada arasında da çok ucuza uluslararası hizmet sunacağı belirtiliyor. Tabi bu durumda telefon operatörlerinin biraz sinirleneceğine de hiç şüphe yok…

.

———————————————————————————————————

Türkiye:MSN’indüşündürdükleri…

———————————————————————————————————

.

MSN’in yeni sürümüyle birlikte bu soru tekrar gün yüzüne çıktı: Türkiye’nin suçu ne?
.
Türkiye: MSN'in düşündürdükleri...
.
MSN’de
Teknoloji devlerinin hazırladığı yeni ürün ve hizmetlerle ilgili haberlere geniş yer veriyoruz. Ancak ne yazık ki haberlerimize konu olan bütün yenilikler Türkiye‘ye gelmiyor. 

Dünya’nın teknoloji merkezlerinden Amerika, pek çok yeniliğin ilk kez denendiği, pek çok ürünün ilk kez piyasaya sürüldüğü ülke oluyor. Uluslararası çıkış tarihleri ise genellikle birkaç ay sonra oluyor; olursa!

Bunun en önemli örneklerinden birisi Microsoft’un Xbox 360 oyun konsolu oluyor. Bu habere konu olan yeni örneği ise dünyanın en popüler mesajlaşma yazılımı olan Windows Live Messenger oldu. Türkiye bu yazılımı son derece yaygın bir şekilde kullanıyor, ancak ne yazık ki beta sürümünde Türkçe desteği yok. Dahası Facebook Chat entegrasyonu da sadece Amerika’daki beta sürümünde var.

Şimdi önemli soru şu, Türkiye’de Windows Phone 7 işletim sistemi, Kinect ve diğer Microsoft bombalarında da aynı şey mi olacak? Yoksa bir şeyler değişecek mi…

.

———————————————————————————————————

YouTube hakkında bilmedikleriniz

———————————————————————————————————

Bu haberi okuduğunuzda, YouTube hakkında bilmediğiniz ne kadar çok şey olduğunu anlayacaksınız…
YouTube hakkında bilmedikleriniz.
YouTube nereden nereye geldi…
.
Ülkemizde yasak olmasına rağmen YouTube’un Türkiye’de son derece popüler olduğunu biliyoruz. Bu ilgi sitenin başarısından mı yoksa yasakların doğurduğu meraktan mı kaynaklanıyor kestirmek güç ama YouTube’un sadece Türkiye’de değil dünya çapında bir fenomene dönüştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. İşte internetin en renkli sitelerinden biri olan YouTube hakkında bilmediğiniz bazı ilginç bilgiler… 

YouTube, o sıralarda PayPal’da çalışan üç arkadaş olan Steven Chen, Chad Hurley ve Jawed Karim tarafından 2005 yılında kuruldu. Sitenin kuruluşu 14 Şubat yani sevgililer gününe denk geliyor. Üç kafadar siteyi kurarken bugünkü haline dönüşeceğini hesaplamamışlardı ve tek istekleri e-posta ile gönderilmesi zor olan videoları kendi arkadaşları ile kolayca paylaşabilmekti.

YouTube’da yayınlanan ilk video Jawed Karim tarafından 23 Nisan 2005’te siteye yüklendi. Bugüne kadar 3,4 milyon kez izlenen “Me at the Zoo” (“Hayvanat bahçesinde ben”) bu tarihi video sadece 18 saniye uzunluğundaydı ve Karim’in fillerin kafesi önündeki görüntülerini içeriyordu.

.

.

———————————————————————————————————

Facebook’ta ilginç bir güvenlik açığı!

———————————————————————————————————

Denemek serbest: Facebook ayarlarını ne kadar sıkı tutarsanız tutun bu hata her şeyi altüst edebilir

.

.

Facebook’un siteye kullanıcı giriş sistemindeki bir hata, kullanıcıların tam ismini ve profil fotoğrafını gözler önüne seriyor.

 

Kullanıcının güvenlik seçimleri ne denli üst seviyede olursa olsun bir önemi yok. Bu hatanın isminizi ve profil fotoğrafınızı nasıl gösterdiğini görmek için tek yapmanız gereken e-posta adresinizi doğru girip, şifrenizi bir kez yanlış girmek. Karşınıza çıkan tekrar deneme ekranında isim ve fotoğrafı siz de göreceksiniz.

Bu program hatası sayesinde e-posta adresinizi bilen herhangi biri isminizi ve fotoğrafınızı görebilir. Bu teknik hesabınızda hiç kimse tarafından aranıp bulunmak istemediğinizi belirteseniz bile işe yarıyor.

Bu hatanın bir e-posta spam listesiyle birlikte kullanımı sonucunda sayısız e-posta adresinin sahibinin gerçek ismi ve fotoğrafı elde edilebiliyor.

.

 

———————————————————————————————————

Bilgisayarınız için en büyük 5 tehdit

———————————————————————————————————

İnternetteki tehlikelerden korunmak için bu güvenlik araçlarını mutlaka deneyin..
.
Günümüzde tehdit sadece virüslerden ibaret değil. Tehlike birçok farklı noktadan gelebiliyor. Ücretsiz güvenlik paketleri ise sadece virüslere karşı etkili bir koruma sağlıyor. Tam güvenlik sağlayabilmek için ise bir paket edinmekten başka çare yok.

Herhangi bir şekilde dış dünyayla iletişime geçen bir bilgisayarın tehdit altında olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bilgisayarınızı ağ üzerinde izole bile etseniz CD, DVD veya taşınabilir bellekleri kullanmaya devam ettiğiniz sürece tehlike devam eder. Zaten bunları da kullanmaktan vazgeçerseniz, bilgisayarınızın daktilodan çok da büyük bir farkı kalmayacaktır. Bu yazıda günümüzde en çok rastlanan tehlike kaynaklarını ve güvenlik risklerini özetliyoruz. Korunmak için ihtiyacınız olan tüm güvenlik yazılımı seçeneklerini harf sırasına göre bu dosyamız içinde bulabilirsiniz. Dosyamız içindeki anti virüs ve internet güvenlik yazılımlarından mutlaka birinin size uygun olacağından eminiz.

1. Güncellemeler: Sisteminizi güncel tutun

Yazılımlar günümüzde çok daha kompleks bir yapıya ulaştı ve çok hızlı bir şekilde de gelişmeye devam etmeleri gerekiyor. Daha çok yazılımcı emeğinin ve daha düşük tutulan test maliyetlerinin birlikteliği kaçınılmaz olarak daha fazla hatayı ve saldırı noktasını beraberinde getirir. Bundan muzdarip olan sadece işletim sisteminiz değil. Virüs tarayıcılar, güvenlik duvarları, e-posta ve sohbetprogramları da aynı dertten şikayetçi. Saldırganların programların zayıf noktalarını bulmaları ile üreticilerin bir güvenlik yamasını yayınlaması arasında kısa da olsa bir sürelik boşluk olur. Kullanıcı olarak bu yamalardan haberdar olur olmaz programlarımızı güncelleştirmemiz gerekiyor. Programın şayet varsa otomatik güncelleme yüklemesini etkinleştirmelisiniz. Bu tür bir fonksiyona sahip olmayan programları kullanıyorsanız, kendiniz için küçük hatırlatma notları hazırlayarak güncelleme bulunup bulunmadığını belli aralıklarla kontrol etmelisiniz. Sadece ve sadece, bilinen bütün gedikleri kapatılmış bir sistem internet denizindeki tehlikelerden korunabilir ve dışarıdan gelen tehlikelere karşı savunma geliştirebilir.

2. Dikkatsizlik: E-postalara dikkat edin

İnternetin bizlere sunduğu ve en çok kullandığımız olanağı, hiç tartışmasız e-postalardır. Saldırganlar da doğal olarak e-postaları bir saldırı aracı olarak kullanır. E-postalar sadece metin olmaktan çıkarak HTML olarak da gönderilmeye başladığından beri saldırganlar bu olanağı sonuna kadar kullanıyor. E-postaları renklendirerek daha görsel bir hale getirmek için hazırlanmış Java veya VB scriptleri günümüzde daha çok saldırı amaçlı kullanılıyor. Bu program satırları bilgisayarınıza yerleşerek spam sorununun büyümesine neden oluyor. E-postalarınız için kullandığınız programın bir virüs tarayıcı ile beraber çalışmasını sağlarsanız, bu soruna kalıcı bir çözüm bulmuş olursunuz. Kullanacağınız ürünün mutlaka e-posta korumasına da sahip olduğundan emin olun.

3. Spam: Alınabilecek önlemleri tanıyın

Spam e-postalarını yollayanların genellikle art niyeti vardır. Çoğu zaman spam’in ulaştığı kişi hakkında daha fazla bilgi toplamaya çalışırlar. Entegre edilmiş görseller ile, posta açıldığında gönderen geçerli bir e-posta adresine ulaştığını fark eder. IP adresine ilişkin bilgiler ile de alıcının konumuna dair fikir edinir. Böylece e-posta adresiniz reklam gönderilmesi açısından daha değerli bir hale gelir. Resimlerin otomatik olarak gösterilmemesi için bütün e-posta programlarında özel bir koruma mekanizması bulunur. MS Outlook varsayılan olarak e-postaların içindeki görselleri göstermez. Bunu ancak “Araçlar / Seçenekler / Güvenlik” sekmesi yardımıyla değiştirebilirsiniz.

4. Phishing: Her şeye şüpheyle yaklaşın

Şu ana kadar bahsi geçen tehlikeler bilgisayarınız ve sabit diskinizde kayıtlı olan bilgileriniz içindi. Ancak bu konu dolandırıcılıkla, örneğin kredi kartı bilgilerinizin çalınması ile ilgili. İnternet haydutları türlü yöntemlerle hırsızlığa devam ediyor. Bu dolandırıcılık girişimlerindeki klasik yöntem, bir bankadan geliyormuş gibi görünen e-postanın size gönderilmesi ile başlar. Bu e-postalarda bilgilerinizin güvenliğiniz için yenilenmesi gerektiği belirtilir ve bazı durumlarda da bir adres verilerek buraya yönlendirilirsiniz. Bu adres bankanızın gibi gözükse de, içine saklanmış scriptler ile sizi dolandırıcının hazırladığı siteye sürükler. Bu siteler bankanın orijinal sitesini elinden geldiğince taklit eder. Adrese dikkat etmelisiniz. Buradaki bazı ufak farkları siz de gözlemleyebilirsiniz. Eğer bilgilerinizi siteye verirseniz, haydutlara istedikleri her şeyi teslim etmiş olursunuz. Fark edilmesi daha zor olan bir yöntem ise Windows’a ait “Hosts” dosyasının değiştirilmesidir. Bu dosya, proxy sunucularının olmadığı zamanlarda URL’leri IP adreslerine dönüştürmek için kullanılıyordu. Şayet bu dosyaya bir URL ve ona ait bir IP girilirse, tarayıcınız proxy sunucusuna sormadan o IP adresine bağlanır. Siz tarayıcınızın adres çubuğunda bankanın gerçek adresini görürken, aslında açmış olduğunuz dolandırıcının sitesinden başka bir şey değildir. Hacker’ların dolandırıcılığı başarmak için yazdıkları bazı trojanlar “Hosts” dosyasına etki eder ve yasadışı sitelere bağlantı verir. Bu yüzden online bir bankacılık işlemi yapmadan önce içinize kurt düşerse bu dosyayı kontrol etmenizde yarar var ( Windows XP altında, “C:\ Windows \ System32 \ Drivers\ Etc” klasöründe bulunan Hosts dosyasını Notepad.exe ile açabilirsiniz).

5. Trojan, Keylogger ve Rootkit: Kendinizi savunun

Bu kategorideki zararlılar bilgisayarınız üzerinde kontrole sahip olmayı amaçlayan küçük yazılımcıklardır. Hakkınızda bilgi toplamak onların temel amacıdır. Bu kısımdaki en köklü hikaye trojan (truva atı) yazılımları ile ilgilidir. Tıpkı Yunan mitolojisinde olduğu gibi bilgisayarınıza yerleşen bu truva atının içindeki düşmanlar bilgisayarınızın kapılarını saldırganlara açar veya bilgilerinizi belirli aralıklarla internet üzerinden bir sunucuya yollar. Bunlardan bazıları bilgisayarınıza yüklediğiniz programlarla birlikte gelir ve farkında bile olmazsınız. Dosya paylaşımı adı altında bilgisayarınıza rahatlıkla sızabilirler. Trojanlar farklı türlerde bilgiler toplar. Bunların arasında kredi kartı bilgileri bile bulunabilir. “Keylogger” da benzer bir şekilde çalışır ve hem donanım hem de yazılım sürümleri mevcuttur. Klavye ile yapılan girişleri kayıt ederek yazılımcısına gönderen bu programlar gelişmişliğine göre bütün veri akışını ya da sadece kullanıcı adı, parola gibi verileri iletirler. Donanım tabanlı olan keylogger’lar ise, tamamen güvenli bir bilgisayar görüntüsü altında çalışırlar. Bilgisayar güvenli olmasına rağmen, bazı durumlarda kendi hafızasına bile sahip olan bu aygıtlar kullanıcının yaptığı girişleri kaydeder. Rootkit’ler ise bilgisayar korsanlarının temel araçlarıdır ve kendilerini bilgisayarınızda çok iyi kamufle ederler. Trojan ve keylogger fonksiyonlarına sahip olabilecekleri gibi, backdoor fonksiyonuna da sahiptirler ve korsanın bilgisayarınızı yağmalamasını sağlamak için hazırlanmış bir düzenekten başka bir şey değillerdir. Rootkit yazılımcısına kurban bilgisayara serbestçe giriş ve kontrol imkanı verir. Rootkit’ler spam gönderiminde de kullanılır. Rootkit’ler işletim sisteminin çekirdek bazı dosyalarının yerine geçerler ve bu yüzden onları tanımak oldukça zordur.

Sonuç: Süpheci olmaktan asla vazgeçmeyin Hemen her türlü tehlike için bilgisayarınızı ve dolayısıyla sizi koruyacak yazılımlar mevcuttur. Birçok üretici bu koruma programlarını paket halinde de sunarlar. Bilgisayarınızın güvenliğini asla ve asla sadece programlara emanet etmeyin. İnsiyatifi sürekli olarak elinizde tutun ve şüpheciliğin en büyük güvenlik önlemi olduğunu aklınızdan çıkartmayın.

———————————————————————————————————

Akıl almaz bir oyun rekoru!

———————————————————————————————————

En çok kaç saat oyun oynayabilirsiniz? Siz düşünedurun, bu oyuncu rekorları öyle bir altüst etti ki.

Dünya rekorları arasına bir yenisi eklendi: Guinnes Dünya Rekorları Kitabı‘na aralıksız oyun oynayarak girdiler.
.
.

Önceki rekor olan 40 Saat 20 dakikayı aşarak, Red Dead Redemption‘u aralıksız olarak 50 saat oynayan 6 Hollandalı oyuncu adlarını tarihe yazdırdılar. Boxmeer’dan Edward, Maykel Leest ve Hengelo, Lelystad’dan Sven de Vries, Baarlo’dan Renzo Bos, Middleburg’dan Robbie van Eijkeren ve Amsterdam’dan Marcel van Waardenburg.

Rockstar‘ın Western temalı klasiğini oynayan 6 kişilik ekip başta rekor için rakipken, sonra çok iyi arkadaş olup rekoru birlikte kırmaya karar vermişler.

———————————————————————————————————

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi 2009-2010 Mezuniyet Töreni

———————————————————————————————————

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi 2009-2010 mezuniyet töreni 24 Haziran akşamı saat 19.00 da başlıyor. Töreni uydu ya da internet üzerinden BRT2 TV den canlı olarak izleyebilirsiniz.Net üzerinden izlemek isteyenler için  http://canlitvi.blogspot.com/2010/05/brt-2-tv-canl-izle.html

Yasin DEMİR