Yasin DEMİR

#herseypaylasmakicin

Pascal (Paskal okunur) bilgisayar programlama dili pek çok öğrenciye bilgisayar programlamayı öğreten ve çeşitli versiyonları bugün hala yaygın olarak kullanılmaya devam eden en önemli programlama dillerinden biridir. İlk Macintosh işletim sisteminin çoğu ve TeX Pascal ile yazılmıştır.

Bilgisayar bilimcisi Niklaus Wirth Pascal’ı 1970’te yapısal programlamayı derleyiciler için daha kolay işlenir hale getirebilmek amacıyla geliştirmiştir. Adını matematikçi ve düşünür Blaise Pascal’dan alan Pascal, Algol programlama dilinden türemiştir. Wirth, Pascal’dan başka Modula-2 ve Oberon programlama dillerini de geliştirmiştir. Bu diller Pascal’a benzerler ve ayrıca nesneye yönelik programlamayı da desteklerler.

Bir dilin sözdizimine örnek olarak yaygın biçimde bir “Merhaba dünya” programı gösterilir. Aşağıda Pascal ile yazılmış bir “Merhaba dünya” programı görebilirsiniz:

program MerhabaDunya(output);
begin
Writeln(‘Merhaba Dünya!’)
end.

Pascal’da tüm programlar “Program” anahtar sözcüğü ile başlar, ve ardından “Begin” / “End” anahtar sözcükleri ile sınırlanan bir blok gelir. Pascal dilinde harflerin büyüklüğü-küçüklüğü önemli değildir. İfadeler noktalı virgül ile ayrılır, ve programlar bir nokta ile bitirilir. Bazı derleyiciler için “Program” satırı zorunlu değildir.

Orijinal halinde Pascal, tümüyle prosedürel bir dildir ve programlar if, while, for ve benzeri yapılardan oluşur.

Pascal ve C dilleri yaklaşık aynı zamanlarda geliştirilmişlerdir ve aralarında önemli benzerlikler vardır. Orijinal Pascal ile C’nin ikisi de yapısal programlama fikrini gerçekleştiren küçük ve prosedürel dillerdir. İkisinde de dinamik bellek ayırma ve işaretçi işleme (İng. pointer manipulation) mümkündür. Ancak, bu iki dil dışarıdan bakıldığında farklı görünürler (C programları genelde Pascal programlarından kısadır).

Tartışma yaratan farklılıklardan bir tanesi, Pascal’ın atama için := ve karşılaştırma için = imlerini kullanmasıdır. Matematikte = imi her iki amaç için de kullanıldığından, programcılar bazen yanlışlıkla Pascal’da :=, C’de ise == kastedildiği halde daha kısa olan = imini kullanırlar. C’nin tasarımcıları atama işleminin karşılaştırma işleminden daha sık kullanıldığını, dolayısıyla kısa olan imin atama işlemi için kullanılması gerektiğini savunurlar. Pascal’ın savunucuları ise, yanlışlıkla atama yapmanın yanlışlıkla karşılaştırma yapmaktan çok daha tehlikeli olduğunu savunurlar. Bu savunma, eğer, C’de olduğu gibi, bir if ifadesi içinde atama yapılabiliyorsa, kesinlikle doğrudur.

Bu tartışma, iki dilin tasarım mantıkları arasındaki farka işaret eder. Pascal, en azından kısmi olarak, bir eğitim dili olarak tasarlanmıştır. Yanlışlıklara yol açabilecek sözdizimi yapılarından kaçınılmış, sözdiziminin anlaşılması kolay olmasına dikkat edilmiştir. C’nin tasarımcıları ise dili programların kısa olması için tasarlamışlardır.

Bu iki dil arasındanki başka bir fark da, Pascal’ın “strongly typed” olmasıdır. Yani, bir değişken kullanılmadan önce belirli bir tipe sahip olmak üzere tanımlanmalıdır, ve faklı tiplerden iki değişken birbirlerine atanamazlar. Bu sınırlama pek çok programlama yanlışını önler.

C’nin tersine, Pascal’da içiçe fonksiyon tanımlamak mümkündür.

Orijinal Pascal’da program parçaları ayrı ayrı derlenemezler, ve derleme anında boyutu bilinmeyen diziler kullanmak mümkün değildir. Ancak bu sınırlamalar, Pascal’ın bazı versiyonlarında kaldırılmıştır. pascal biraz zor ama çözüldüğü zaman zevkli bir dildir.

İlk Pascal derleyicileri (örneğin kendisi de Pascal ile yazılmış olan UCSD p-System derleyicisi) Pascal programlarını makinadan bağımsız p-Code’a çevirmek üzere tasarlanmışlardı. Bu kod, sonradan her sistem için ayrı bir program tarafından yorumlanıyordu. Sonuç olarak, yalnızca küçük yorumlayıcı kısım diğer mimarilere taşınmak (port edilmek) zorundaydı.

1980’lerde Anders Hejlsberg Nascom-2 için Blue Label Pascal derleyicisini yazdı. Daha sonra Borland’da çalışmaya başlayan Hejlsberg, burada derleyicisini IBM PC için baştan yazıp, adını Turbo Pascal koydu. Borland, Turbo Pascal’ı Hejlsberg’in Blue Label’ı sattığı fiyattan çok daha ucuza, 49 dolara sattı.

Ucuza elde edilebilen Borland derleyicisinin 1980’lerin sonunda IBM PC üzerinde yoğunlaşmaya başlayan Pascal topluluğunda büyük etkisi oldu. BASIC yerine yapısal bir programlama dili arayan pek çok PC amatörü Turbo Pascal’ı kullanmaya başladı. Yalnızca bir mimaride çalışan Turbo Pascal, programları doğrudan Intel 8088 makina diline çeviriyordu, dolayısıyla yorumlama kullanan yaklaşımdan daha hızlı idi.

Super Pascal, dile nümerik olmayan etiketler ve bir return ifadesi ekledi.

1990’larda değişik mimariler için işletilebilir kod üretebilen derleyiciler kullanılmaya başlandığında Pascal programları pek çok makina diline kolayca derlenebilir hale geldiler.

Borland, Turbo Pascal’a 5.5 versiyonunda nesneye yönelim ekledi.

Borland daha sonra daha geniş bir nesneye yönelim desteği istediğine karar verip, Apple’ın önerdiği (hala bir standart olmayan) Object Pascal taslağını kullanarak Delphi’yi geliştirmeye başladı. Borland da başta bu dili Delphi’de Object Pascal olarak adlandırdıysa da, sonradan dilin adını da Delphi olarak değiştirdi. Pascal’ın bu ‘lehçesini’ destekleyen başka derleyiciler de vardır.

Herkesin kullanımına açık bazı Pascal derleyicileri aşağıda sıralanmıştır.

P4 derleyicisi

FreePascal

Pascal programlama ile ilgili herşey için tıklayınız